Aklinin sana oynadigi oyuna ne kadar direnebilirsin? Psikoloji profesoru Adrian yakinda hafizasini kaybedip olecegini ogrenir. O an aklinda tek bir dusunce vardir: Eve gidip hayatina kendi elleriyle son vermek. Ancak birkac saat sonra yolda on alti yaslarinda sirt cantali bir kiz gorur. Hemen ardindan bir arac onu zorla alikoyar ve gozden kaybolur. Profesor saskindir. Gordukleri bir illuzyon mudur yoksa gercekten gozlerinin onunde bir kacirilma olayi mi gerceklesmistir? Eger oyleyse harekete gecmek zorundadir, zaten kaybedecegi hicbir sey kalmamistir. Sayili gunleri kalmisken ve hafizasi ona her an yeni oyunlar oynarken, labirentin icine sikismis bir fare gibi ondan yardim bekleyip beklemedigine bile emin olamadigi bu kizi kurtarmaya calismak ne kadar mantikliydi? Hastaligi onun bu bulmacayi cozmesine yardim mi edecekti yoksa gordugu halusinasyonlar onu hic planlamadigi bir sona mi goturecekti? "Katzenbach'in kurgu yetenegine sahip cok az yazar var." People